Dilek Yıldırım

Tarih: 19.09.2025 22:52

Okurlarıma Selam Olsun!

Facebook Twitter Linked-in

Sevgili okurlarım,

İçimde öyle büyük bir heyecan, öyle tarifsiz bir mutluluk var ki kelimelere dökmekte zorlanıyorum. Çünkü 15 Eylül’de artı5tv ailesinde ilk köşe yazımla sizlere “merhaba” dedim. “Yeni Bir Başlangıç” başlıklı yazımın ardından gösterdiğiniz yoğun ilgi, mesajlarınız ve samimi yorumlarınız bana tarifsiz bir sevinç yaşattı. 

Anladım ki kalemin değeri, ancak okurun yüreğine dokunabildiği ölçüde artıyor. Sizlerin gönlünde bir karşılık bulmak, aslında hep birlikte bir gönül köprüsü kurmak demek. Bunun için hepinize minnettarım.

Editörümüzden öğrendiğimde heyecanım daha da arttı: İlk yazım tam 32 bin 153 kişiye ulaşmış! 

Doğrusu böylesine yoğun bir ilgi beklemiyordum ama bu bana aynı zamanda büyük bir sorumluluk yükledi. 

Çünkü her yazımda sadece kendi düşüncelerimi değil, sizlerle kurduğum samimiyet bağını da korumam gerektiğini biliyorum.

Sevincimi artıran bir başka gelişme de oldu. Kısa süre önce, kıymetli akademisyenler, eğitimciler ve gazetecilerle birlikte kurulan Uluslararası Kültür Sanat Medya Eğitim Enerji Enformasyon ve Araştırma Derneği (KÜMEDER) ailesine katıldım.

Daha da güzeli, bana “Engelli Hakları ve Erişilebilirlik Komisyonu Başkanlığı” görevi tevdi edildi. 

İşte o an, tam bana göre bir sorumluluk dedim! 

Çünkü en çok değer verdiğim özel çocuklarımız ve aileleri için, KÜMEDER çatısı altında hem yurtiçinde hem de yurtdışında önemli projelere imza atabileceğimizi biliyorum.

Bu görev vesilesiyle artı5tv’de yaptığımız röportaj da sizlerden çok güzel geri dönüşler aldı. Bir kez daha gördüm ki yıllar içinde çok değerli dostlar biriktirmişim. Hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. 

Bu satırları KÜMEDER adına tamamen gönüllü olarak kaleme alıyorum.

Sevgili okurlarım,

İlk yazımda disleksiye değinmiştik. Bu kez ise hepimizi yakından ilgilendiren bir konuyu, otizm spektrum bozukluğunu ele almak istiyorum.

Otizm; genellikle ilk 3 yaş içinde ortaya çıkan, yaşam boyu devam eden ve özellikle sosyal ilişkilerde güçlüklerle kendini gösteren nörolojik bir farklılıktır. 

Belirtileri arasında sınırlı sosyal beceriler, tekrarlayan davranışlar, jest ve mimik kullanımında sınırlılık, kendi etrafında dönme veya parmak ucunda yürüme gibi durumlar sayılır. Ancak unutmayalım: Her tekrarlayan davranış otizm değildir. 

Örneğin bir çocuk stresle başa çıkmak, kendini güvende hissetmek veya çevresini anlamlandırmak için de bu davranışları sergileyebilir.

Aileler, otizm tanısı ile ilk karşılaştıklarında hayatları adeta ikiye ayrılır. Kaygı, şaşkınlık, çaresizlik… İşte bu noktada toplumun ve uzmanların desteği çok büyük önem taşır. Bir çocuğu yalnızca tanısı üzerinden değerlendirmek, onun güçlü yönlerini ve yeteneklerini görmezden gelmek, yapılabilecek en büyük haksızlıktır. Oysa her çocuk, keşfedilmeyi bekleyen ayrı bir dünyadır.

Toplum olarak bizlere de önemli görevler düşüyor. Düşünün ki bir anne çocuğunu parka götürdüğünde, çevreden gelen meraklı bakışlar ya da yanlış önyargılar anneye ve çocuğa ağır bir yük bindiriyor. Oysa biraz empati, biraz anlayış, hem ailelerin hem de çocukların hayatını çok daha kolaylaştırabilir.

Şunu unutmamalıyız: Otizm, bir farkındalıktır. 

Her bireyde farklı şekilde kendini gösterir ve her çocuğun ihtiyaçları kendine özeldir. Onları yalnızca yapamadıklarıyla değil, yapabildikleriyle; eksiklikleriyle değil, güçlü yönleriyle görmeliyiz. Çünkü her birey gelişir, her birey öğrenir. Bazen küçük gibi görünen adımlar, zamanla büyük değişimlere yol açar.

Ailelere naçizane bir tavsiyem de şu: Çocuğunuzun bağımsızlığını kısıtlamayın. Alışveriş yapmasına, para taşımasına, hata yapmasına, yani deneyimle öğrenmesine izin verin. Çünkü özgüven, ancak yaşanan deneyimlerle inşa edilir.

Sevgili okurlarım,

Otizmi anlamak, aslında farklılıkları kabul etmekle başlar. Toplum olarak bilinçlenmek, ailelerin yükünü hafifletmek ve çocuklarımızın geleceğine ışık olmak hepimizin sorumluluğu. Gelin birlikte bu farkındalığı büyütelim. Çünkü biliyorum ki birlikte olursak daha güçlü, birlikte olursak daha umutluyuz.

Sevgiyle kalın.

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —