Doping Medya Reklam
artı5tv youtube reklamı

Salih Altınışık

Saadet Partisi tarafından sunulan 15 maddelik “Yurtdışı Türklerin Talepleri” listesi ilk bakışta cazip bir paket gibi görünse de, bu önerinin içeriği kadar niyeti de sorgulanmaya değerdir. Zira mesele, ne bedelli askerlik ücreti, ne uçak bileti fiyatı ne de araç kalış süresidir. Mesele, doğrudan doğruya siyasal temsilin kurumsallaşmasıdır.

Saadet Partisi’nin bu 15 maddeyi bir “iyi niyet beyanı” gibi Meclis gündemine taşıması, dışarıdan bakıldığında diaspora dostu bir girişim izlenimi verebilir. Fakat teklifin merkezine yerleştirilmesi gereken en kritik unsur olan “Yurtdışı Seçim Bölgesi” maddesi, tali bir detayın içine sıkıştırılmıştır. Bu durum, aslında meselenin özünün değil, görüntüsünün hedeflendiğini açıkça göstermektedir. Bu bir hak savunusu değil, siyasi bir manevradır. “Biz istedik, onlar reddetti” diyebilmek için tasarlanmış, iç politikaya dönük bir vitrin hareketidir.

Yurtdışında yaşayan milyonlarca vatandaşımızın taleplerinin, iç siyaset hesapları uğruna araçsallaştırılması artık kabul edilemez bir noktaya gelmiştir. Çünkü bu insanlar, Türkiye’nin ekonomik, kültürel ve siyasal kapasitesine katkı sunan, kimlik bilinci gelişmiş, dördüncü nesil bir topluluğu temsil ediyor. Onlar artık ne aldatılabilir bir kitle ne de retorik süsüdür. Bizim meselemiz yardım edilmek değil, yetki verilmek meselesidir. Bu yetki de sembolik jestlerle değil, anayasal düzenlemelerle tesis edilir.

“Gurbetçi” kavramı nostaljik bir çağrışım taşısa da artık bu topluluğu tanımlamakta yetersizdir. Bugün Avrupa’daki Türkler, bulundukları ülkelerde üretimden siyasete, eğitimden yönetime kadar her alanda kalıcı aktörlerdir. Onlara hâlâ “gurbetçi” denmesi, hem sosyolojik hem de siyasal bakımdan küçültücü bir tavırdır. Bu insanlar “dışarıdakiler” değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin doğal uzantısı, kültürel ve demokratik kimliğinin asli parçasıdır. Onlar “Yurtdışı Türkleri”dir.

Türkiye, demokrasisini güçlendirmek istiyorsa, bu kitleyi artık oy torbası ya da seçim malzemesi olarak değil, siyasal bir özne olarak görmek zorundadır. Bugünkü seçim sistemiyle Yurtdışı Türklerinin iradesi yalnızca posta zarflarına sıkıştırılmakta, bu da demokratik temsilde açık bir adaletsizlik yaratmaktadır. Her dört-beş yılda bir havaalanlarında hatırlanan, oylarıyla övünülen ama sonrasında unutulan bir kitle olmayı hak etmiyoruz.

Yurtdışı Seçim Bölgesi kurulmadığı sürece hiçbir partinin “diaspora dostu” olduğundan söz edilemez. Çünkü temsil yoksa adalet de yoktur. Bu nedenle gerçek samimiyet testi, hiçbir iktidar ya da muhalefet söyleminde değil, bu düzenlemenin Meclis’te yasal karşılık bulup bulmamasındadır. Saadet Partisi dahil hiçbir partinin, bu talebi tali kılıp yerine süs maddeleri koyma hakkı yoktur. Bu, siyaset değil, aldatma sanatıdır.

Bugün Avrupa’daki Türkler, ekonomik güçleri kadar politik bilinçleriyle de tanımlanmalıdır. Onların kurduğu dernekler, medya organları, akademik çevreler ve iş dünyası, Türkiye’nin küresel kimliğinin en stratejik dayanak noktalarıdır. Fakat bu potansiyel, her seçim öncesi ucuz söylemlerle tüketiliyor. Türkiye’nin geleceği, diaspora ile kurulacak yeni bir toplumsal sözleşmede gizlidir. Bu sözleşmenin temeli temsilde eşitliktir.

Saadet Partisi’nin bu hamlesi, görünüşte “iyi niyetli” bir çabanın arkasına saklanmış klasik bir politik senaryodur. Amaç çözüm üretmek değil, “biz istedik, onlar reddetti” diyebilmektir. Oysa bizim meselemiz seçim öncesi slogan değil, tarihî bir adaletin tesisi meselesidir. Yurtdışı Türkleri artık siyasetin nesnesi değil, yeni dönemin öznesidir.

Bugün kimse bizden hamaset beklemesin. Artık kimseyle değil, sadece hakikatle konuşma vaktidir. Çünkü biz, seçim meydanlarının değil, tarihin adalet terazisinde yerimizi almak istiyoruz. Gerçek temsilin yolu, sözde değil özde siyasetten geçer.


Yorum Yazın

Yurtdışı Türkleri Üzerinden Siyaset Yapmak

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde geçtiğimiz günlerde “gurbetçiler” başlığıyla gündeme getirilen öneri, yıllardır süre gelen bir zihniyet arızasını bir kez daha gözler önüne serdi.

27.10.2025 02:28:00

artı5tv youtube reklamı