Şartların altında parantez içinde şartların ne anlama geldiğini siz okurlarımla paylaşmak istedim.
• Şehit ve gazilerin ailesi dikkate alınmalı. (Ey CHP, bütün şehit ve gazilerin aileleri adına, şehit Eren Bülbül'ün, şehit Yasin Börü'nün annelerinin dedikleri önemli, sizin değil.)
• Demokratikleşme öncelikli hedef olmalı. (Bu ülkede demokratikleşmenin tek yolu, zihniyetinizin bu ülkeyi yönettiği tek partili döneminizde yaptığınız katliam, zindan ve sürgünlerin günümüzde okullarımızda, tarih kitaplarında okutulmasıyla mümkündür.)
• İmamoğlu’nun tutukluluğu konuşulmalı. (Esas amacınızın bu olduğu cihetle, diğer şartlarınızla kamufle ettiğiniz bu talebiniz, yolsuzluk yapmak amaçlı devletin MASAK, Teftiş Raporları ve de bizzat mensubu olduğu partililerinizce yapılan şikayetlerin ardından yapılan bir hukuki uygulamaya yine komisyonu teşkil eden 48 parlamenter değil, bırakın ve sabredin biz milletin adına karar veren yargı kararını versin.)
• Tutuklu siyasetçiler serbest bırakılmalı. (Hırsızlık yaptıkları veya terör suçu işledikleri iddiasıyla tutuklu olarak yargılanan siyasiler için onları bırakın şartını ileri sürmek, asıl o zaman şehit ve gazi ailelerinin kalplerine yeniden acıların oluşmasına vesile olursunuz. Bu konuda da bırakın hukuk kararını versin.)
• Kayyum uygulamalarına son verilmeli. (Süreç başarıldıktan sonra, demokrasi ortamına kavuşan bir Türkiye’de, tek partili döneminizden kaynaklı sorunlar için siz CHP olarak bu milletten de özür diledikten sonra, Kürt halkının seçeceği belediye başkanları yerine neden kayyum atansın?)
• AYM ve AİHM kararlarına uyulmalı. (Günümüz Türkiye'sine hukuksuz yaftası vuran CHP'nin, bu şartının ardındaki niyeti ülkenin bölünmesine vesile olacak, vatandaşlar arasında her türlü nifakı serbest bırakacak, hukuksuzluğu savunmadan başka bir talep değildir.)
• Basın ve ifade özgürlüğü güvenceye alınmalı. (Yalan söyleyen müfteriler için ifade özgürlüğünü talep etmek, terörün silahsız kanadı olarak yaşamasına onay vermektir. Dış ülkelerin fonladığı ve onlara aktardıkları finanslar karşılığında ülkeyi dışarıya şikâyet edenler için ifade özgürlüğünü istemek vatana ve millete ihanettir.)
• Sosyal medya tutuklama gerekçesi olmamalı. (Günümüz Türkiye’sinde su yüzüne çıkan kimi fonlanan trollerin milleti kamplaştıran ve ülkenin birliğine zarar veren gayri ahlaki yalanlar, iftiralar yapanları masum ve suçsuz ilan etmek, vicdan sahibi olmayan hainlere kol kanat germektir.)
• Cumhurbaşkanına hakaret suçlamaları baskı aracı olmamalı. (Milletin oylarıyla seçilmiş ve milletin iradesi olan, Cumhurbaşkanına hakaretin aslında millete yapılmış olması neden kabul edilmez, samimi olsaydınız günümüz ve sonrasında gelecek Cumhurbaşkanları içinde kanunen haklarında korumayı yasal olarak kabul eden kanunları yürürlüğe koyardınız.)