Doping Medya Reklam
artı5tv youtube reklamı

Salih Altınışık

Çünkü ekonomi, matematikle olduğu kadar, ahlâkla da ilgilidir. Hatta çoğu zaman, ahlâkın eksik kaldığı yerde matematiğin hiçbir hükmü kalmaz.

Bugün bazı ülkelerde enflasyonun %2-3 bandında kalması, hatta zaman zaman eksiye düşmesi; bazı ülkelerde ise kalıcı biçimde iki hanelerde, bazen üç hanelerde seyretmesi sadece üretim, faiz, döviz veya bütçe dengesinin sonucu değildir. Bu farkın temelinde, toplumun değerler sistemi, ahlâki omurgası ve yönetişim kalitesi vardır.

Para, sadece bir alışveriş aracıdır ama aynı zamanda güvenin, dürüstlüğün, adaletin de ölçüsüdür. Eğer insanlar birbirine güvenmiyorsa, sözün değeri kalmamışsa, devlet kurumları şeffaflığını yitirmişse, o ülkenin parası da erir. Çünkü güven kaybı, piyasaların en büyük düşmanıdır.

Bir toplumda yalan, kayırmacılık, çıkarcılık, rüşvet ve haksızlık sıradanlaştığında; üretim, tasarruf ve yatırım da sıradanlaşır. İnsan emeğine değil, fırsata yönelir. Sabır değil, kurnazlık kazandırır. İşte o noktada enflasyon artık sadece fiyatların değil, vicdanların da değer kaybıdır.

Türkiye’de ve benzeri ülkelerde yaşanan yüksek enflasyonun altında yalnızca para arzı fazlası ya da mali disiplin eksikliği değil; kurumsal erozyon, liyakatsizlik, hesap vermezlik ve ahlâkî gevşeklik vardır. Adalet duygusunun zayıfladığı, hak edenin değil, “bağlantısı olanın” kazandığı toplumlarda enflasyon kronikleşir. Çünkü üretim yerini rantçılığa, emek yerini spekülasyona, hak yerini torpile bırakır. Böyle bir düzende paranın değeri değil, değerin parası kalmaz.

Ekonomik istikrar, merkez bankalarının faiz kararıyla değil; adliyelerde, belediyelerde, bakanlıklarda ve hatta en küçük esnaf dükkânında sergilenen dürüstlük seviyesiyle sağlanır. Bir ülkede insanlar, hak etmediğini almaktan utanıyorsa, başkasının hakkına el uzatmayı günah sayıyorsa, çalışmadan kazanmayı ayıp görüyorsa, yöneticiler halkın parasına “emanet bilinciyle” yaklaşıyorsa, orada para da değerlidir, güven de yüksektir, enflasyon da düşüktür.

Enflasyonu kalıcı biçimde düşürmek, sadece fiyatları dizginlemek değil; kuralları, kurumları ve toplumsal değerleri yeniden inşa etmektir. Ekonomik disiplin ancak ahlâkî disiplin ile mümkündür. Mali şeffaflık, vicdanî şeffaflığın sonucudur. Hesap verebilirlik, kendini sorgulayabilme erdemidir. Bu nedenle gerçek ekonomik reform faiz tablosunda değil, değerler sisteminde başlar. Ahlâkı öncelemeyen hiçbir ekonomik model uzun ömürlü olamaz.

Bugün Japon Yeni’nin, İsviçre Frangı’nın veya Alman Markı’nın (onun yerine gelen euronun) istikrarlı olmasının nedeni; o ülkelerde paranın arkasında duran insan kalitesidir. Oysa enflasyonun yüksek olduğu ülkelerde paranın değil, karakterin değeri düşmüştür.

Unutmayalım:
 “Bir ülkenin parasının değeri, o ülkenin insanının doğruluğu kadar eder.”

Ahlâkı ihmal eden hiçbir ekonomi, enflasyondan kurtulamaz. Çünkü enflasyon, aslında ahlâkın eksildiği yerin ekonomik adıdır.

 


Yorum Yazın

Ahlâk Bozulduğunda Para Değer Kaybeder

Bir toplumun parasının değeri, o toplumun insanının doğruluğu kadar eder. Bunu bir slogan olarak değil, bir hayat gerçeği olarak kabul etmemiz gerekiyor.

19.10.2025 15:03:00

artı5tv youtube reklamı