Bu geçiş, sadece romantik ilişkileri değil; evimizi, aile bağlarımızı, köklerimizi ve aidiyet duygumuzu da derinden etkiliyor. Venüs Yengeç’teyken, ilişkilerde gösteriş değil, samimiyet konuşur. Bu yüzden önümüzdeki günlerde “kalpten gelen” her şey daha kıymetli olacak.
Venüs’ün Yengeç burcundaki yolculuğu, evlilik tekliflerini ve uzun vadeli ilişki adımlarını artırabilir. Bu süreçte yüzeysel flörtlerin cazibesi azalırken, gerçek bir bağ kurma arzusu öne çıkıyor. Birlikte yemek yapmak, aile sofralarına oturmak, geçmiş anıları paylaşmak... Bunlar, bu dönemin en güçlü aşk dilleri olacak.
Çocuk sahibi olma hayali kuranların kalbi daha hızlı atabilir, “biz olalım” diyen gönüller büyüyebilir. Evi güzelleştirmek, taşınmak, birlikte yeni bir yaşam alanı kurmak gibi konular da gündeme gelebilir. Çünkü bu Venüs, konforu dışarıda değil; birlikte sarıldığın bir kanepede arıyor.
Maddi konularda da bu dönemin şifresi “güven.” Yatırımlar daha çok ev, toprak, aile ve uzun vadeli değerler üzerine yoğunlaşabilir. Gösterişli hediyeler yerine, emekle yapılan küçük jestler kalpleri fethedecek. “Senin için yaptım” cümlesi, bu dönemin en değerli hediyesi olabilir.
Sanatla uğraşanlar içinse ilham dolu bir zaman başlıyor. Ev dekorasyonu, iç mimari, nostalji temaları, kadın figürleri ve denizle ilgili sanat projeleri özellikle dikkat çekecek.
Venüs Yengeç’teyken toplumsal konular da daha duyarlı hale gelir. Deniz temizliği, kadın ve çocuk hakları, sığınma evleri, barınma ve korunma temaları gündemin üst sıralarına taşınabilir. Spa, butik otel, lokanta gibi huzur veren mekanlar ön plana çıkarken, evde yapılan küçük ama samimi buluşmalar daha anlamlı olacak. Belki bir pazar alışverişi, belki de dostlarla içilen bir çay; en çok içimize dokunan anlar olabilir.
Ağustos ayı ise duygu dünyamızı daha da derinleştiriyor. Bir yanımız geçmişe dönüp çocukluğumuzun sokaklarında dolaşmak isterken, diğer yanımız sahneye çıkıp alkışları duymak istiyor. Bu yüzden hem gözyaşı hem kahkaha aynı masada buluşabilir.
Aile sofralarında uzun süredir konuşulmayan meseleleri açmak, aidiyet hissettiğimiz değerlere sıkı sıkı sarılmak için doğru zaman. Ancak sahiplenmek ile boğmak arasındaki ince çizgiyi unutmamak gerek. Sevdiklerine değer vermek güzel; ama onların kendi yolları olduğunu da kabul etmek önemli.
Bu dönem, kalbini açmak, aşkını ilan etmek, yarım kalan projeleri hayata geçirmek isteyenler için cesaret verici olabilir. Ancak dikkat! Gösterişe kapılmak, her şeyin merkezinde olma arzusu, kalpten gelenle sadece görünmek isteyen egoyu birbirine karıştırabilir.
Ağustos’ta duygularımız güçlü, ama kararlarımız fazla esnek olmayabilir. İnsanlar başladıkları şeyden kolay kolay vazgeçmeyebilir. Bu, bir yandan istikrar sağlarken, öte yandan inatçılığı ve değişime kapalı olmayı da beraberinde getirebilir. O yüzden yeni fikirlere kulak vermek, “bir dinleyeyim” diyebilmek çok değerli olacak.
Ağustos, hem kalbimizin en derin yerlerini ziyaret edeceğimiz hem de kendimizi sahnede göstereceğimiz bir ay. Kırılganlığımızla gururumuz arasında bir denge kurmak, geçmişin sıcaklığıyla geleceğin ışığını birleştirmek bu dönemin sırrı olabilir.
Bu ayın en büyük hediyesi ise; hem kendini hem de karşındakini gerçekten görebilmek olacak. Samimiyeti seç, kalpten gelenle hareket et. Ne çok geri çekil, ne de sadece görünmek için öne atıl.
KAYNAK: FUNDA YILMAZ /TV100.COM