Yunanistan’dan tepki gelirken, Türkiye, Birleşmiş Milletler’e bağlı kuruluşlara bu adımı kaydettirdi.
Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da düzenlenen İtalya-Türkiye-Libya İşbirliği Zirvesi, Ege ve Akdeniz’deki deniz koruma alanları konusunda önemli görüşmelere sahne oldu. Zirve sonrasında, Yunanistan’ın Ege ve Akdeniz’de deniz parkları kuracağı duyurulurken, Türkiye, bu adımı karşılamak üzere iki yeni deniz koruma alanı ilan etti.
Yunanistan’ın, İyon ve Ege Denizi’nde egemenliğindeki alanlarda milli deniz parkları kurma kararı, Türkiye için bir dönüm noktası oldu. Bu gelişme üzerine Türkiye, Kuzey Ege ve Akdeniz’de stratejik bölgelerde yeni deniz koruma alanları oluşturdu.
Türkiye, Yunanistan’ın bu adımına karşılık olarak Ege ve Akdeniz’de iki yeni deniz koruma alanı ilan etti. Kuzey Ege’de Gökçeada açıklarında, Akdeniz’de ise Fethiye-Kaş ile Finike açıklarında oluşturulan bu yeni deniz koruma alanları, Türkiye’nin deniz ekosistemini koruma ve çevresel denetimi güçlendirme amacını taşıyor.
Ankara Üniversitesi Deniz Hukuku Ulusal Araştırmalar Merkezi’nin katkılarıyla hazırlanan bu alanlar, Birleşmiş Milletler Hükümetlerarası Oşinogtafi Komisyonu’na (IOC) kaydettirildi ve haritalara işlendi.
Yeni deniz koruma alanları, Türkiye'nin deniz mekanları planlaması doğrultusunda, Birleşmiş Milletler’e kaydedildi. Türkiye’nin geçtiğimiz aylarda açıklanan Deniz Mekansal Planlama, BM’ye sunulmuş ve onaylanmıştı. Bu planlama, çevre dostu ve sürdürülebilir denizcilik politikalarını hayata geçirme amacını güdüyor. Türkiye, bu hamle ile deniz ekosisteminin korunması için çevresel önlemler alırken, bölgedeki biyolojik çeşitliliği de güvence altına almayı hedefliyor.
Türkiye, Yunanistan’a Ege gibi yarı kapalı denizlerde çevresel işbirliği çağrılarını sürdürüyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Yunanistan Devlet Başkanı Kiryakos Miçotakis arasında 2023’te imzalanan "Dostane İlişkiler ve İyi Komşuluk Hakkında Atina Bildirgesi" çerçevesinde, sorunların uluslararası hukuk ve iyi komşuluk ilişkileri temelinde çözülmesi gerektiği vurgulandı.
Yunanistan Dışişleri Bakanlığı ise Türkiye’nin adımına sert tepki gösterdi. Bakanlık, bu adımın “kabul edilemez” olduğunu belirterek, Türkiye’nin eylemini tek taraflı ve hukuka aykırı bir hareket olarak nitelendirdi. Ayrıca, Yunanistan’ın egemenlik haklarına karşı herhangi bir hukuki sonuç doğurmadığını vurguladı.
Fethiye-Kaş bölgesindeki yeni deniz koruma alanı, yalnızca Türkiye için değil, uluslararası doğa koruma camiası için de büyük bir öneme sahip. Bölge, nesli tükenmekte olan Akdeniz Foku gibi türler için kritik bir yaşam alanı oluştururken, aynı zamanda balina türlerinin beslenme ve üreme alanı olarak da büyük bir rol oynamaktadır.
Türkiye’nin yeni deniz koruma alanları, bölgedeki deniz ekosistemini koruma ve sürdürülebilir bir çevre politikası oluşturma yolunda önemli bir adım. Bu adımlar, Mavi Vatan stratejisinin bir parçası olarak, denizlerin korunmasına ve çevresel denetimlerin güçlendirilmesine olanak tanıyacak.