Reuters’a konuşan Şimşek, “Dezenflasyon süreci öngördüğümüz rota doğrultusunda ilerliyor. Yıl sonuna ilişkin tahminlerimizi koruyoruz” dedi.
Şimşek, bu yıl enflasyonun Merkez Bankası’nın tahmin aralığı olan yüzde 19-29 bandında gerçekleşeceğini belirtirken, 2026’da yüzde 20’nin altına, 2027’de ise tek haneli seviyelere düşeceğini açıkladı. “Enflasyondaki düşüş sürecinin kesintiye uğramasına asla izin vermeyeceğiz” diyen Şimşek, para ve maliye politikalarının güçlü eşgüdümüyle hedeflerine ulaşacaklarını vurguladı.
Bakan Şimşek, ekonomik büyümenin bu yıl Orta Vadeli Program (OVP) hedefi olan yüzde 4’ün bir miktar altında kalacağını ancak bunun “geçici bir yavaşlama” olduğunu belirtti. “Bu durum, sert bir iniş değil, kontrollü bir soğuma sürecidir” ifadelerini kullanan Şimşek, çıktı açığının ikinci çeyrekte negatif bölgede kalmaya devam edeceğini ve yıl sonuna kadar bu görünümün korunacağını söyledi.
Bütçe açığının milli gelire oranının bu yıl OVP’de öngörülen yüzde 3.1’in üzerine, yüzde 3.9 seviyelerine çıkmasının beklendiğini ifade eden Şimşek, bu sapmanın temel nedeninin vergi gelirlerindeki zayıf performans olduğunu belirtti. Ancak harcama disiplininden taviz vermeyeceklerini vurguladı:
“2025 Bütçe Kanunu’nda belirlediğimiz harcama tavanı bizim kırmızı çizgimizdir. Bu sınırın aşılmasına asla izin vermeyeceğiz. Faiz dışı harcamalarda bütçe hedeflerinin altında kalmayı sürdüreceğiz.”
Şimşek, kalkınma odaklı projeler için uluslararası finans kuruluşlarından 2023 ve 2024 yıllarında toplam 17.4 milyar dolar kaynak sağladıklarını, 2025-2027 döneminde ise bu rakamın 40 milyar doları aşmasını hedeflediklerini açıkladı.
Dünya Bankası, İslam Kalkınma Bankası ve Asya Altyapı Yatırım Bankası ile orta vadeli iş birliği çerçevelerinin oluşturulduğunu belirten Şimşek, bu kaynakların Türkiye’nin yapısal dönüşüm projelerine aktarılacağını söyledi.
Türkiye ekonomisinin rasyonel zemine döndüğünü vurgulayan Şimşek, reformların etkisinin önümüzdeki dönemde daha belirgin hale geleceğini ifade etti:
“Sanayide dönüşüm, yeşil ekonomi ve dijitalleşme alanlarında somut adımlar atıyoruz. Hedefimiz, küresel değer zincirlerinde daha üst sıralarda yer alan, orta vadede cari fazla veren, sürdürülebilir ve güçlü bir ekonomik yapı inşa etmek.”
Şimşek, uygulanan ekonomik programın dış kırılganlıkları azalttığını ve makro-finansal istikrarı güçlendirdiğini belirtti.
“Bu program, çoklu ve ardışık şoklara rağmen bir stres testinden geçti ve başarısını kanıtladı. Artık kalıcı ve sürdürülebilir yüksek büyüme için sağlam bir zemine sahibiz. Türkiye ekonomisi pozitif bir döngüye girdi” ifadelerini kullandı.