2025’in en dikkat çeken gökyüzü olaylarından biri, 29 Mart’ta gerçekleşecek olan Saros 149 serisine ait Güneş tutulması olacak. Tutulma; Kuzeydoğu ABD, doğu Kanada, Grönland, Avrupa, Kuzeybatı Afrika ve kuzeybatı Rusya gibi geniş bir coğrafyada kısmi olarak gözlemlenecek. Ancak etkileri yalnızca gökyüzüyle sınırlı kalmayacak — sosyal, politik ve bireysel düzeyde önemli dönüşümlere işaret ediyor.
Her 18 yıl 11 günde bir tekrarlanan Saros 149 döngüsü, Ay’ın yükselen düğümünde gerçekleşen tutulmalarla şekilleniyor. 1664 yılında başlayan bu seri, 2926 yılına kadar sürecek toplam 71 tutulmayı kapsıyor. En uzun tutulmalar ise 2205 ve 2764 yıllarında yaşanacak.
Astrolog Bernadette Brady, bu seriyi özellikle fiziksel olaylar, kazalar ve ani gelişmelerle ilişkilendiriyor. Ancak bu yoğun enerjinin olumlu yönleri de var: Yeni bir spora başlamak, yaratıcı girişimlerde bulunmak ya da fiziksel aktivitelere yönelmek için ideal bir zaman olabilir.
Saros 149’un ilk tutulmasının gerçekleştiği 1664 yılı, tarihsel olarak da dikkat çekici. Aynı yıl Osmanlı ve Avusturya arasında Vasvar Antlaşması imzalanırken, İngilizler de Yeni Amsterdam’ı (bugünkü New York) ele geçirmişti.
Son tutulma ise 2007 yılında yaşanmıştı. Bu yıl Türkiye’de Hrant Dink suikastı, Elâzığ depremi ve çeşitli uçak kaçırma olayları, tutulma etkileriyle ilişkilendirilen çarpıcı gelişmeler arasındaydı.
Bu tutulma, ateş elementiyle ilişkili olan Koç burcunda gerçekleşiyor. Bu da demek oluyor ki, önümüzdeki süreç ani patlamalar, yangınlar, çatışmalar ve toplumsal hareketliliklerle dolu olabilir. Ancak bu enerji aynı zamanda yaratıcılık, motivasyon ve liderlik gücünü de tetikliyor.
Astrologlara göre tutulma, askeri hareketlilik, toplumsal kargaşa ve doğal afetler açısından da dikkat çekici gelişmelerin habercisi olabilir. Özellikle kuraklık, susuzluk ve iletişim sistemlerinde aksaklıklar, bu dönemin riskleri arasında yer alıyor.
Tutulma, 3. ve 9. ev ekseninde gerçekleşiyor. Bu da eğitim, iletişim, medya, ulaşım ve dış ilişkiler gibi konularda önemli gelişmeleri beraberinde getirebilir. Dini meseleler, mezhepler arası çekişmeler, deniz kazaları ve medya kaynaklı krizler öne çıkabilir.
Mars’ın 12. evdeki konumu ise kontrol dışı olaylar, gizli düşmanlıklar ve arka planda dönen entrikalara dikkat çekiyor. Mars ile Kuzey Ay Düğümü arasındaki destekleyici açı, bu olayların kadersel bir plan dahilinde yaşanacağını gösteriyor.
Bu tutulma döneminde, özellikle sağlık politikaları, uluslararası hukuk ve diplomatik ilişkiler gündemi belirleyebilir. Hükümetlerin sağlık alanındaki kararları hem içeride hem de dış dünyada tartışma yaratabilir.
Koç burcunun 27. derecesinde gerçekleşecek tutulmanın Sabian sembolü, “Hayal gücü yoluyla, kaybedilmiş bir fırsat yeniden kazanılır” ifadesini taşıyor. Bu sembol, özellikle liderler ve karar vericiler için önemli mesajlar içeriyor: Yaratıcılıkla yeniden yapılanma ve kayıpların telafisi mümkün.
Tutulmanın etkilediği vücut bölgeleri arasında beynin hafıza ve öğrenme süreçleriyle ilişkili olan fornix ve frontal kemik öne çıkıyor. Bu nedenle bilişsel sağlık, özellikle yaşlı bireyler açısından önem kazanabilir. Alzheimer gibi nörolojik sorunlara karşı duyarlılık artabilir.
Bu tutulmayı korkmak yerine bilinçli karşılamak gerekiyor. Cesaretli ama temkinli adımlarla ilerlemek, güçlü gökyüzü enerjisini yeniliklere, gelişimlere ve fırsatlara dönüştürme şansı sunuyor. İçsel sezgilere güvenmek, planları gözden geçirmek ve hareket zamanı olduğunu hatırlamak önemli.
