İmamoğlu, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik’e ve parti örgütüne yönelik baskıları sert sözlerle eleştirerek şunları kaydetti:
“CHP kongreleri ve İl Başkanımız Özgür Çelik onurumuzdur. ‘Ben CHP’liyim’ diyen hiçbir siyasetçi, bu irade gaspına ve onursuzluğa alet olmaz. Demokrasiye yapılan saldırıyı durduracak kudret; milletimizin gönlünde, aklında ve ruhundadır.”
İmamoğlu, iktidarın siyasi mühendislik, davalar ve kayyım politikalarıyla halk iradesini gasp etmeye çalıştığını belirtti.
“Millete savaş açmayı tercih edenler, devletin kurumlarını milli irade gaspı için kullananlar kaybedecek. Türkiye Cumhuriyeti’ni darbeler değil, demokrasi yönetecek.”
Altı yıl boyunca İstanbul’un her ilçesine eşit hizmet götürdüklerini vurgulayan İmamoğlu, iktidarın kendisini ve ekibini “suç örgütü” gibi göstermeye çalıştığını söyledi:
“Binlerce inceleme ve soruşturmada hiçbir şey bulamadılar. Şimdi baskıyla ve şantajla suç uydurmaya çalışıyorlar. Ama sabırla bekliyoruz, o gün geldiğinde kim kimi yargılıyor herkes görecek.”
İmamoğlu, Türkiye’nin en büyük sorununun adalet eksikliği olduğunu ifade ederek, adaletin yalnızca mahkemelerde değil, hayatın her alanında aranır hale geldiğini dile getirdi:
“Haklıdan değil, güçlüden yana işleyen bir sistemde refah da huzur da olmaz. Milletimiz ödediği vergide, aldığı hizmette, fırsatlarda adaleti arıyor. Bizim mücadelemiz, adaleti devletimizin ve toplumumuzun temeli yapmaktır.”
Mektubunu güçlü bir çağrıyla noktalayan İmamoğlu, Türkiye’nin yeni bir bağımsızlık mücadelesi verdiğini belirtti:
“Bir asır önce bu millet, ‘ya istiklal ya ölüm’ diyerek ayağa kalktı. Bugün biz de ‘ya adalet ya esaret, ya adalet ya sefalet’ diyerek yola çıktık. Yolun sonunda bizi güzel günler bekliyor. Asla durmayacağız. Herkes için, her yerde önce adalet ve hürriyet diyenler kazanacak. Her şey çok güzel olacak.”