İsrail Başbakanlık Ofisi'nden yapılan açıklamaya göre Netanyahu, güvenlik kabinesiyle yaptığı acil toplantının ardından orduya Gazze Şeridi'ne "şiddetli hava operasyonları" düzenleme talimatı verdi.
Açıklamada, "Güvenlik istişareleri sonucunda Başbakan Netanyahu, askeri birimlere Gazze Şeridi'ne derhal güçlü saldırılar başlatma emrini verdi." ifadeleri yer aldı.
İsrail'e ait insansız hava araçları, Gazze kentinin batısındaki Şifa Hastanesi çevresini ve arka bahçesini hedef aldı.
Aynı saatlerde savaş uçakları, El-Şati Mülteci Kampı'na hava saldırısı düzenledi. Bölgeden yükselen dumanlar kilometrelerce öteden görüldü.
Gazze'nin güneyindeki Sabra Mahallesi'nde de bir ev vuruldu. El-Bena ailesine ait olduğu öğrenilen üç katlı bina tamamen yıkıldı. Sivil Savunma ekipleri, enkaz altından iki kişinin cansız bedenine ulaşıldığını, aralarında bir bebek ve bir çocuğun bulunduğu dört kişinin yaralandığını açıkladı.
İsrail ordusu, topçu birlikleriyle Deyr el-Belah kentinin doğusunu bombaladı.
Saldırılar, İsrail'in daha önce ateşkes anlaşması kapsamında çekildiği "Sarı Hat" sınırının ötesinde gerçekleşti. Bu durum, ateşkesin fiilen ortadan kalktığı yorumlarına neden oldu.
Reuters'ın görgü tanıklarına dayandırdığı haberine göre, İsrail savaş uçakları Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Şifa Hastanesi yakınlarını bombaladı.
Anadolu Ajansı da, El Şati Mülteci Kampı'nın hedef alındığını doğruladı.
İsrail basını ise, Tel Aviv yönetiminin saldırılarla ilgili olarak Beyaz Saray'ı bilgilendirdiğini ileri sürdü.
İsrail'in saldırıları üzerine Hamas'tan da sert bir açıklama geldi.
Hareket, "İsrail'in ateşkes ihlalleri devam ettiği sürece rehine kalıntılarının teslimi ertelenmiştir." duyurusunu yaptı.
İsrail tarafı ise Hamas'ı, "ateşkes hattının doğusunda askeri provokasyon yapmakla" suçladı.
İsrail'in son saldırılarıyla birlikte bölgede tansiyon yeniden yükseldi.
Bir yanda süren insani kriz, diğer yanda çöken ateşkes umutları...
Gazze halkı, bir kez daha yıkımın, korkunun ve belirsizliğin ortasında hayatta kalmaya çalışıyor.