İsrail'in saldırılarını "soykırım" olarak nitelendiren Erdoğan, "Gazze'de çocukların kolları ve bacakları anestezi yapılmadan kesiliyor. Bu insanlığın dip noktasıdır" diyerek uluslararası topluma güçlü bir çağrıda bulundu.
Erdoğan, Gazze'de aylardır süren saldırıların artık katliam boyutuna ulaştığını belirtti. "Her saat başı bir çocuk hayattan koparılıyor. Bunlar sadece rakam değil, her biri birer can, birer masum insandır" dedi. İsrail'in sadece bombalarla değil, açlık ve ilaçsızlıkla da insanları ölüme sürüklediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı, "Gazze'nin sağlık sistemi çökmüş durumda. Çocuklar en temel tedavilerden mahrum bırakılıyor" ifadelerini kullandı.
Konuşması sırasında fotoğraflar da gösteren Erdoğan, Gazze'deki vahşetin boyutlarını gözler önüne serdi. "Henüz 2-3 yaşındaki masum yavrular, kolları ve bacakları olmayan birer acı simgesine dönüşmüştür. Buna hangi vicdan dayanır, hangi vicdan sessiz kalabilir?" sözleriyle salonda derin bir yankı uyandırdı.
İsrail'in saldırılarını "işgal ve toplu kıyım" olarak nitelendiren Erdoğan, "Ortada bir savaş yok. Bir tarafta modern silahlarla donatılmış düzenli bir ordu, diğer tarafta savunmasız siviller var. Bu terörle mücadele değil, 7 Ekim bahanesiyle yürütülen bir sürgün ve soykırım politikasıdır" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm ülkelere Filistin'in yanında yer alma çağrısı yaptı:
"Bugün insanlık adına mazlumların yanında dimdik durma günüdür. Filistin halkının sesi kısılmak isteniyor ama biz onların tercümanı olacağız. İsrail'in bu vahşeti, sadece Müslümanları değil, vicdan sahibi Musevileri de rahatsız etmektedir. Uluslararası hukuk önünde bu suçların hesabı mutlaka sorulmalıdır."
Erdoğan, Gazze'de ateşkesin sağlanması için çabaların süreceğini belirterek, "Savaşın kazananı, adil bir barışın kaybedeni olmaz şiarıyla önümüzdeki dönemde de ateşkes için çaba göstermeye devam edeceğiz" dedi.
Kıbrıs konusuna da değinen Erdoğan, "Kıbrıs'ta iki ayrı devlet ve iki ayrı halk vardır. Kıbrıs Türkleri azınlık olmayı kabul etmeyecektir. Uluslararası toplum, yarım asırdır devam eden haksız izolasyona artık son vermelidir" dedi. KKTC'nin tanınması çağrısı yapan Erdoğan, "Uluslararası toplumu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile diplomatik, siyasi ve ekonomik ilişkiler kurmaya davet ediyorum" sözleriyle dikkat çekti.
Türkiye'nin uluslararası işbirliğine verdiği önemi vurgulayan Erdoğan, 2026 yılında NATO zirvesinin Ankara'da yapılacağını duyurdu. Türkiye'nin sadece bölgesinde değil, küresel ölçekte barış ve güvenliğe katkı sunduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı, "Net güvenlik sağlayıcısı bir ülke olarak NATO, BM ve AB misyonlarına katkılarımız sürecektir" dedi.
Türk dış politikasının küresel vizyonuna dikkat çeken Erdoğan, Orta Asya, Balkanlar, Güney Asya ve Afrika'daki gelişmelere değindi. Sudan'daki çatışmalardan, Somali'nin terörle mücadelesine, Pakistan-Hindistan geriliminden Balkanlar'daki istikrar çabalarına kadar geniş bir yelpazede Türkiye'nin rolünü anlattı. "Tarihi bağlarımızın bulunduğu bu coğrafyalarda barış, istikrar ve refah için gayretlerimizi sürdüreceğiz" dedi.
İklim kriziyle mücadeleye de vurgu yapan Erdoğan, "Tabiata saygılı bir gelecek inşa etme hedefiyle 2053 net sıfır emisyon hedefine doğru kararlılıkla ilerliyoruz" ifadelerini kullandı. Emine Erdoğan'ın himayesindeki Sıfır Atık projesinin küresel çapta büyük bir farkındalık yarattığını hatırlattı.
Erdoğan, yapay zekâ teknolojilerinin insanlığın ortak yararı için kullanılmasının önemini vurguladı. Türkiye'nin öncülük ettiği "Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi"nin yakında imzaya açılacağını belirterek, "Bu alanda küresel bir farkındalık oluşturacağına inanıyoruz" dedi.
BM'nin yapısına ilişkin eleştirilerini yineleyen Erdoğan, "Biz güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu bir sistem kurulana kadar 'Dünya 5'ten büyüktür' demeye devam edeceğiz" dedi.
BM Genel Kurulu'ndaki tarihi konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile görüştü. Görüşmede Gazze'de insani yardımların kesintisiz ulaştırılması için uluslararası toplumun İsrail üzerindeki baskısını artırması gerektiğini vurguladı. Erdoğan ayrıca BM Genel Kurulu için hazırlanan defteri de imzaladı.