Mahkeme, İstanbul İl Başkanlığı'na kayyum olarak Gürsel Tekin, Zeki Şen, Hasan Babacan, Müjdat Gürbüz ve Erkan Narsap'ı atadı. Ancak Hasan Babacan ve Müjdat Gürbüz, kısa süre içinde görevden çekildiklerini duyurdu.
Mahkeme kararının ardından İstanbul İl Başkanlığı binası polis ablukasına alındı. Çevik kuvvet ekipleri binaya çıkan tüm yolları kapatırken, giriş-çıkışlar tamamen engellendi. Bu durum parti yönetimi ve vatandaşların sert tepkisine yol açtı.
CHP yönetimi ve milletvekilleri, polis ablukasını "demokrasiye darbe" olarak nitelendirerek halka çağrı yaptı. Bunun üzerine İstanbul'un birçok ilçesinde vatandaşlar evlerinden ıslık, düdük ve tencere-tava sesleriyle protestolara katıldı. Özellikle Kadıköy başta olmak üzere çok sayıda noktadan sesler yükseldi.
Görevden alınan İl Başkanı Özgür Çelik, sosyal medyada yaptığı paylaşımda CHP'nin halkla bütünleşmiş bir parti olduğunu vurgulayarak, "CHP halktır. Halkımızın evini koruyacağız. Görevimizin başındayız" ifadelerini kullandı.
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, bina önünde yaptığı açıklamada, "Şu anda il binamız işgal edilmiş durumda. Buraya giriş çıkış engelleniyor. İrademiz esaret altında. Tüm İstanbulluları demokrasiye sahip çıkmaya davet ediyorum" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş ise polisin uygulamasını eleştirerek, "CHP binasını fiilen kapattınız. Bu kabul edilemez" sözleriyle tepki gösterdi.
Gerilimin tırmandığı dakikalarda İstanbul Valiliği de dikkat çeken bir karar aldı. Beşiktaş, Beyoğlu, Eyüpsultan, Kağıthane, Sarıyer ve Şişli ilçelerinde 10 Eylül gece yarısına kadar miting, yürüyüş ve gösteri yasağı getirildi.
Kayyum olarak görevi üstleneceğini açıklayan Gürsel Tekin, pazartesi günü saat 12.00'de il binasına gideceğini duyurdu. Bu açıklama sonrası CHP kanadının nasıl bir tutum sergileyeceği ve binada yaşanacak gelişmeler merak konusu oldu.